14 Nisan 2013 Pazar

Bir Çift Gözde Ölümü Beklemek

     Onlarca intihar senaryoları hazırladım kendime. Onlarca katliam planı. Onlarca savaş, onlarca ölüm. Adolf Hitler'in ruhu bedenimi esir almıştı sanki beni. Onlarca, yüzlerce, binlerce, milyonlarca mutlu gözüken, mutluluk rolü yüklenen, platonik, sahte, çıkarcı ilişkiyi katledip intihar edecektim. Asacaktım kendimi. Kesecek, zehirleyecek, uçuracak, yakacak, kurşunlayacaktım kendimi. Hepsi de çok güzel geliyordu gözüme, kesin sonuçlu. Sonra bir an için göz göze geldik. Bir asır daldık benliklerimizin sonsuz gösterişli dünyasına. Bir asır geçti ve biz hala rüyadaydık. Bir asır geçti ve bir asır daha sürsün diye yalvarıyorduk adeta.

     Hiç bir intihar yöntemi, gözbebeklerinde ölümü beklemek kadar etkili olamazdı. O siyah, o kapkara denizin tam ortasında, ölümsüzlüğü buldum ben. Ab-ı hayat suyundan kana kana içtim. Çatladım yine de duramadım. O kapkara denizin ortasında hayatın anlamını buldum.

     En etkili silahlarımı, harflerimi, kelimelerimi, cümlelerimi kuşanıp çıktım sokaklara. Gördüğüm her ilişki ve türevlerini tek tek işaretledim, meydanda topladım hepsini ve haykırdım; "Sen! Yalancısın, sevmiyorsun. Sen! Sahtekarsın. Sen! Çıkarcısın. Sen! Gösteriş meraklısısın." Sonra yok ettim hepsini. Şimdi caddeler ıssız, tenha ve çok daha güzel.


     En güzel ölümü yaşıyorum karanlık denizinde. Dur! Kaçırma gözlerini, bir kaç asır kaldı sadece.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Blogger Witget